KOCAELİ
Fetullahçı Terör Örgütü‘nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52’si tutuklu, 12’si firari, 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesince Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Başbakanlık avukatı Halit Çokan ve TBMM adına avukat Ömer Burak Barış da duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da takip etti.
Darbe girişimi sırasında Deniz Eğitimleri Grup Başkanı olan, şu an Ankara Deniz İkmal Komutanlığı Muayene ve Kabul Komisyonu Başkanı olarak görev yapan Albay İsmail Can, Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi Salonundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmada tanık olarak dinlendi.
Darbe girişimi akşamı Adil albay ile birlikte olduklarını, gemilerin seyre çıktığını gördüğünü ve daha sonra nöbetçi binbaşının sıkıyönetim mesajını getirdiğini ve incelediklerini anlatan Can, “Darbe mesajını görünce ‘hangi devirde yaşıyoruz, böyle mesaj mı olur’ diye tepki gösterdik. Birlik komutanına sormadan inisiyatif kullandım ve mesajın dağıtımının yapılmamasını emrettim.” diye konuştu.
Gemilerin art arda seyre kalktığını görünce neler olduğunu sormak için Donanma Harekat Merkezini aradığını anlatan Can, telefona normalde orada nöbetçi bir astsubay veya subay çıkması gerekirken, tutuklu sanık Harekat Başkanı Albay Mustafa Bardakçı’nın cevap vermesi üzerine şaşırdığını ifade etti.
“Ya o darbeciler gidecek ya da ben”
Can, “Bardakçı’ya orada neler olduğunu ve sıkıyönetim mesajını teyit edip etmediğini sorduğumda bana ‘sıkıyönetim mesajını teyit ediyorum’ dedi. Bir kez daha sordum, aynı cevabı verdi. Kendimi o an güvende hissetmedim. Bardakçı’ya, ‘ya o darbeciler gidecek ya da ben gideceğim. Yarın o üniformayı onlar giyerse ben giymeyeceğim, ben giyersem onlar giyemeyecek’ diyerek tepki gösterdim.” diye konuştu.
TBMM avukatı Ömer Burak Barış, “Bu tepkiyi Mustafa Bardakçı’ya mı gösterdiniz?” sorusunu Can, “Duruşma salonundaki sanıkların içinde sınıf arkadaşlarım da var. Ama o sıkıyönetim mesajını görüp de karşı çıkmayan ya FETÖ’cüdür, ya darbecidir ya da saf birisidir. Ben bu tepkiyi sıkıyönetim mesajını teyit eden herkese gösterdim.” diye yanıtladı.
“Twitter’dan, tanıklara sorulacak sorular veriliyor”
Duruşmaya tanık olarak katıldığını ancak tutuklu Mustafa Bardakçı’nın kendisine sanık muamelesi yaptığını ve bu yönde sorular sorarak, kendisini suçlamaya çalıştığını ifade ederek tepki gösteren Can, “Twitter’dan, tanıklara sorulacak sorular sahte hesaplardan veriliyor. Sanıklar, tanıkları bu sorularla yönlendirmeye çalışıyorlar. Ben Mustafa Bardakçı’nın FETÖ’cü olduğuna inanıyorum. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Sıkıyönetim mesajını teyit eden birinden zaten donanmadaki gemilere hakim olması beklenemez.” ifadelerini kullandı.
Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal’ın sıkıyönetim mesajını teyit etmediğini, karşı çıktığını anlatan Can, “Ben de gereken güvenlik tedbirlerini aldırdım. WhatsApp grubundan birliğe bağlı üst düzey subaylara mesaj attım. Birlik komutanı dışında kimseden emir almayacaklarını ve kanunsuz emirleri uygulamamalarını söyledim.” dedi.
Tanık Aydemir Koyun
Darbe girişiminde TCG Oruçreis Gemisi’nde astsubay olarak görev yapan ve daha sonra açığa alınan Aydemir Koyun tanık olarak dinlendi.
Koyun, kaçan darbeci amirallerin İstanbul’a götürülmesinde otomobiliyle artçı olarak görev aldığı iddia edilen “mahrem abi” konumunda olduğu değerlendirilen meslekten ihraç edilen eski öğretmen Mehmet Sarı’yı kod adı kullandığı için ismen tanımadığını ancak fotoğraftan teşhis ettiğini söyledi.
Cumhuriyet savcısının, örgüt içinde sabit hattan görüşülüp görüşülmediğini sorması üzerine Koyun, “Sanık Mehmet Sarı Amasya’da benden sorumlu abiydi. Daha sonra beni ‘Cihan’ kod isimli başka bir abiye devretti. Birbirimizle iletişimde sabit hat uygulaması vardı. Haberleşmeyi o şekilde yapardık.” diye cevapladı.
Savcının, “Örgütün bu kadar gizli hareket etmesini sorgulamadın mı?” şeklindeki sorusuna ise Koyun, “Kod adı kullanmaları nedeniyle gizliliği sorgulayamadım. Bize namaz kılanların TSK içinde hoş görülmediğini, kılanların görevden atıldığını söylüyorlardı. O zamanlar ben bu örgütün haklı olduğunu düşünüyordum.” yanıtını verdi.
Haftada bir toplantı yapıldığını, burada FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in kitapları ile risale okutulduğunu ifade eden Koyun, şunları kaydetti:
“Mehmet Sarı, himmet adı altında o dönem ki cemaate yardım istemişti. Maaşımın beşte biri oraya gidiyordu. Evlenecektim ama Sarı karşı çıktı. Bana, ‘bizden onay almadan evlenmen uygun olmaz’ dedi. Ama ben onu dinlemedim istediğim kişiyle evlendim. Donanma Komutanlığındaki faaliyetlerden bilgileri vardı. Mehmet Sarı, bana ‘şu gemi seyre çıkacak’ diyordu. Benden önce geminin seyre çıkacağını biliyordu. Ben 1 hafta sonra öğreniyordum. Sarı ile en son 2016’da görüştüm.”
Tanık Gökhan Erbağ
Çanakkale 2. Ağır Ceza mahkemesi salonundan SEGBİS ile katılan, daha önce ihraç edilen, itirafçı eski doktor tanık Gökhan Erbağ ise TSK mensuplarıyla irtibatı sağlamak için FETÖ/PDY tarafından kurulan “Özel Hizmetler Birimi” (Mahrem Hizmetler Birimi) içerisinde faaliyet gösterdiği ve eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı tutuklu sanık Gürel Kaynak’ın “mahrem abisi” olduğu iddia edilen tutuklu sanık Halil İbrahim Temel ile bilgili bildiklerini anlattı.
Erbağ, “Arif” kod adıyla tanıdığı Halil İbrahim Temel’in, kurmaylık sınavlarına hazırlanan Ramazan Sezai’ye flaş bellekle bazı notlar verdiğini belirterek, “Sezai’ye örgüt içinde evlilik yapmasını şart koştu. Bu evliliği yapmayınca görev yeri değiştirildi. Kurmaylığı da kazanamadı.” dedi.
“WhatsApp görünümlü programlar kurduk”
ByLock programını 2014’ün sonuna kadar kullandıklarını, bunun güvenli olmadığını söyleyerek, Kakao Talk ve Eagle programları kullanmalarını istediklerini belirten Erbağ, “Daha sonra uydurma T.C. numaraları kullanarak tablet almamızı ve bu tabletlere WhatsApp görünümlü programlar kurmamız istendi.” diye konuştu.
Tanık Gökhan Erbağ şöyle devam etti:
“Örgüt tarafından, ‘evinizi, arabanızı satın Bank Asya’ya yatırın’ talimatı geldi. Öğrencilerden bu doğrultuda para istedik. Örgüt içinde en alt rütbe öğretmenliktir. ‘Sami” kod adlı Ali Ar bize, ‘ByLock büyük paralarla cemaat tarafından tasarlandı’ demişti. Örgüt içerisinde, Deniz Kuvvetlerinin çok önemli olduğu ve gelecekte Genelkurmay Başkanının Deniz Kuvvetlerinden çıkacağı söyleniyordu.”
Söz alan tutuklu sanık Halil İbrahim Temel’in, “Ben size Fetullah Gülen ile irtibatlı olduğumu söyledim mi?” şeklindeki sorusuna Erbağ, “Evet, çünkü birlikte Fetullah Gülen’i ziyaret etmiştik.” şeklinde cevap verdi.
Daha sonra astsubay Muslu Yıldırım tanık olarak dinlendi.
Mahkeme heyeti diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
İddianameden
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığında görevli askerlerin “mahrem abileri” konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 86 sanık bulunuyor.
İddianamede, Gülen hakkında, “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs”, “silahlı örgüt kurma veya yönetmek” ve “silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığında görevli askerlerin “mahrem abileri” konumundaki 18’i sivil, 1’i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığında darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Muhabir: Metin Girgin