ANKARA
Başbakanlık Basın Merkezince, Başbakan Binali Yıldırım’ın dün Çankaya Köşkü’nde 15 Temmuz darbe davalarının müşteki taraf avukatları ile yaptığı toplantının görüntüleri paylaşıldı.
Görüntülere göre Yıldırım, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne karşı verilen mücadelenin 15-16 Temmuz’la sınırlı kalmadığını, ülke olarak verilen topyekun mücadeleye devam edildiğini vurgulayan Yıldırım, bu mücadelede herkese büyük görevler ve sorumluluklar düştüğünün altını çizdi.
Yıldırım, 15 Temmuz hain darbe girişimi sebebiyle ülke genelinde devam eden ceza davalarını, hükümetin, şehit yakınları ve gazilerin temsilini en iyi ve en etkili şekilde sağlamak üzere avukatların çok önemli bir görev üstlendiğini belirterek, bu davaların, sadece avukatlık görevi olarak düşünülmemesi gerektiğini söyledi.
Bu ülkenin tekrar böyle bir darbe girişimine maruz kalmaması için bu davalarda avukatların ortaya koyacağı çalışmanın çok önemli olduğunu belirten Yıldırım, devam eden davalara ilişkin de bilgiler aktardı. Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bugün itibarıyla 55 ilde başbakanlığımızın da müdahili olduğu 298 dava sizler, tarafından takip ediliyor. Bu davalardan anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçuna ilişkin ilk derece mahkemelerince 2017’de 41, 2018’de 7, toplamda da 48 dava karara bağlanmıştır. Silahlı örgüte üye olma suçlarına ilişkin ise ilk derece mahkemelerince 2017 yılında 42, 2018’de ise 5 karar verilmiştir.”
“Terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele veriyoruz”
Yıldırım, Türkiye’nin tarihi günlerden geçtiğine işaret ederek, Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Yıldırım şöyle devam etti:
“Gerek yurt içinde gerek yurt dışında terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele veriyoruz. Ülkemizin bu haklı mücadelesine gölge düşürmeye çalışan içeride ve dışarıda da mihrakların olduğunu görüyoruz. Özellikle kılı kırk yararak, kahraman Mehmetçiğimizin, güvenlik güçlerimizin yaptığı bu operasyonları, ‘Sivillere zarar veriliyor, siviller öldürülüyor’ gibi kara propagandaya dönüştürme konusunda terör örgütleri hiçbir sınır tanımıyor. Geçmiş dönem fotoğrafları, geçmiş dönem olaylarını sosyal medyada bugün olmuş gibi anlatmakta çok mahirler. Bunların sponsorları da var. Yurt dışındaki bazı ülkeler bunlara alan açıyor. Siviller nerede zarar görüyor? Bunun cevabını, bunu söyleyenler versin. Asıl sivil zararları Türkiye’de, bizim ülkemizde.”
“Tek bir terör unsuru kalmayıncaya kadar devam ettirilecek”
Zeytin Dalı Harekatı’nın, o bölgede tek bir PKK’lı, DEAŞ’lı, PYD’li, YPG’li terör unsuru kalmayıncaya kadar devam ettirileceğini vurgulayan Yıldırım, “Kim ne derse desin bu, Türkiye’nin milli güvenlik meselesidir, vatandaşının can ve mal emniyeti meselesidir. Bununla da sınırlı değil. Aynı zamanda o bölgede yaşayan yarım milyon insanı terör örgütünün zulmünden kurtarma operasyonudur. Oradaki Kürtleri, Arapları, Türkmenleri de terör örgütünün her türlü baskısından, tacizinden, zulmünden kurtarmak için de bu operasyonu sürdürüyoruz. Ülkemizin ve milletimizin birliği ve geleceğimizin inşası için bütün kurumlarımız, bütün görevlilerimiz büyük bir özveriyle çok şükür çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Türkiye’yi bölüp parçalamaya çalışan terör unsurlarının son iki yıldır büyük bir bozgun içerisinde olduğunu da belirtti.
“Şehit yakınları ve gaziler felaketin karşılığını hukuk içerisinde bir an önce görmek ister”
Şehit yakınları ve gazilerin, başlarına gelen bu felaketin karşılığını hukuk içerisinde bir an önce görmek istediklerini dile getiren Yıldırım, avukatlara şöyle seslendi:
“Bu davaların bizim ve milletimiz için değerini, anlamını en iyi siz biliyorsunuz. Siz bunların bütün detaylarına vakıf oluyorsunuz. Biz o geceyi de yaşadık. 15 Temmuz saat 21.30’dan 16 Temmuz saat 12.00’ye kadar olan süreci biz yaşadık, ağırlıklı olarak hepimiz yaşadık ama biz fiilen yaşadık, kararlar almak zorunda kaldık. Ama siz bu davaya konu sanıkların her türlü konuşmalarını dinliyorsunuz, itirazları görüyorsunuz, kanaat en iyi şekilde sizde olacak. Onun için bugün bir araya gelmemize vesile olan bu çalıştayda bu davaların etkinliğini artırmak adına neler yapılabileceği bir kez daha gözden geçireceğiz. Dosyalara sunulacak olan beyanlarda kurumlarımızın, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin güçlü şekilde temsili ortaya konacak. Bu şekilde onların mutlu olduğu bir sonucun elde edilmesi hepimizin ortak amacıdır.”
Muhabir: Ali Kemal Akan