İSTANBUL
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nca, FETÖ/PDY‘ye bağlı faaliyet gösteren Yüksek Tahsil Vakfı çalışanlarına yönelik soruşturma tamamlandı.
Hazırlanan fezlekede, vakıf çalışanı 23’ü tutuklu, 28’i yakalamalı 84 şüphelinin “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan cezalandırılması istendi. Fezleke, dava açılması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Fezlekede, Ataşehir Örnek Mahallesi Merkez Camisi ve Kuran Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sırrı Hüşan’ın, Ataşehir Örnek Mahallesi 1565/19 ada ve parselde bulunan arsanın cami için tahsis edildiği ve bunun dışında kullanımı durumunda Hazine’ye devredileceğine dair şerh konulduğu, buna rağmen arsanın bir kısmının Hazine tarafından vakfa devredildiği, arsa üzerinde yurt bulunduğu ve bunun da kaçak olduğu, cami arsasının paralel yapı tarafından işgal edildiği yönünde ihbarda bulunduğu belirtildi.
İhbar kapsamında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerde söz konusu arsanın üzerinde Özel Hasan Basri Yüksek Öğretim Erkek Yurdu’nun bulunduğunun tespit edildiği belirtilen fezlekede, bu yurdun Türkiye Yüksek Tahsil Gençliği Öğrenim ve İhtisas Vakfı’na ait olduğu kaydedildi.
Fezlekede, soruşturmaya konu vakıf hakkında düzenlenen MASAK raporunun incelemesinde, vakfa 2011-2016 yılları arasında bin 350 tüzel ve gerçek kişi tarafından toplam 51 milyon 900 bin lira bağış yapıldığı, vakıf tarafından da paralel yapıya ait olduğu değerlendirilen çok sayıda dernek, vakıf ve şirkete ödemeler gerçekleştirildiğinin tespit edildiği aktarıldı.
Bir tekstil şirketi tarafından 2014 yılında vakfa 23 bin lira bağış yapıldığı belirtilen fezlekede, firma yetkililerinden alınan bilgide Kimse Yok Mu Derneği’ne 864 bin lira tutarında çadır sattıklarını, parayı alamadıklarını, dernek yetkilileriyle yaptıkları görüşmede söz konusu vakfa bağış yapmaları durumunda çadır parasını ödeyeceklerini söylemeleri neticesinde Kimse Yok Mu Derneği yetkililerinin telkin ve zorlaması ile bu bağışı yaptıklarını beyan ettikleri anlatıldı.
Türk Gabon Derneği’ne bir milyon doların üzerinde para
Fezlekede, 11 Aralık 2013 ile 2 Ekim 2014 tarihleri arasında Türk Gabon Derneği’ne söz konusu vakıf tarafından toplam 1 milyon 367 bin 316 dolar para gönderildiği, bu paranın da 770 bin dolarının okul inşaatı için iletildiği, Türk Gabon Derneği’nin ise Gabon mevzuatına göre kurulduğu, Türkiye’de faaliyet izninin olmadığı ifade edildi.
Milli güvenliğe tehdit oluşturan FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne aidiyeti, iltisakı ve irtibatı bulunan yurt dışındaki kuruluşlar listesinde Gabon ülkesinde, “Ecole Privee İnternational Turcu – Gabonaise” isimli anaokulunun da yer aldığı belirtilen fezlekede, vakıf tarafından Türk Gabon Derneği’ne gönderilen paranın bu okul inşaatı için gönderilen para olabileceğinin değerlendirildiği bilgisi verildi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na Ö.K. isimli bir şahıs tarafından verilen şikayet dilekçesinde, “Maltepe’deki Özel Güneysu Erkek Öğrenci Yurdu’nda paralel yapının faaliyetlerini sürdürdüğü, bu yurtta cuma günleri ‘sohbet’ adı altında toplantılar yapıldığı, bu toplantılara kendisinin de davet edildiği, toplantılarda Türkiye Cumhuriyeti aleyhine çalışmalar yapıldığı, örgüte haksızlık yapıldığı, iftira atıldığı, Ak Parti’ye oy verilmemesi gerektiği yönünde yurt müdürünün konuştuğu” yönündeki beyanlar doğrultusunda başlatılan soruşturma neticesinde şikayete konu yurdun söz konusu vakfa bağlı yurt olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Etkin pişmanlıktan yararlanan şüpheliler bildiklerini anlattı
Fezlekede, soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin alınan beyanlarına da yer verildi.
Şüphelilerden B.Ü’nün etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyerek verdiği ifadesinde, Azerbaycan’da bulunan Sumgayıt Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesi’nde 5 yıl okuduğunu, bu dönemde o zamanlar cemaat olarak bildiği bu yapılanmanın yemek davetlerine gittiğini ve buradaki kişilerle tanıştığını anlattı.
Sumgayıt şehrinde adresini bilmediği evde “maklube” olarak bilinen yemeklere katıldığını aktaran B.Ü, 2012 yılında bir yurtta çalıştığı dönemde, haftalık toplantılar yapıldığını, kurban, bağış himmet gibi yardım konularını çevrelerindeki insanlara anlatlamalarının istendiğini, 17/25 Aralık olaylarından sonra ise bu yapının tamamen kendilerinin haklı olduğunu insanlara anlatmalarını istediklerini, belediye seçimlerinde CHP’ye oy verilmesinin istendiğini kaydetti.
Şüpheli B.Ü, 2013 yılında Azeri uyruklu bir kişiyle evlendiği için örgütün tepki gösterdiğini, kendisini dışladıklarını, eşinin başının açık olmasının onlar tarafından hoş karşılanmadığını anlattı.
“Çetele”
Fezlekede, yine etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan şüpheli M.A. da ifadesinde, örgüte ait kaldığı evde haftada bir kez cemaat toplantısı yapıldığını, Fetullah Gülen’in kitaplarının okunduğunu ve video görüntülerinin izlettirildiğini söyledi.
Evdeki ibadetin genelde birlikte yapıldığını belirten M.A, herkesin kaçırdığı ya da kılamadığı namazların sayısını bu toplantıda söylediğini, bu sayıların kişilerin puanlarını oluşturduğunu, buna göre haftanın birincisinin seçildiğini aktardı.
Şüpheli M.A, bu şekilde “çetele” adı altında evde kalanların ne kadar namaz kıldığı, Fetullah Gülen’e ait ne kadar kitap okunduğu, ne kadar oruç tutulduğunun takip edildiğini belirterek, “ev abisi”nin ise bu sayıları liste ile üstlerine aktardığını kaydetti.
Cemaate ait yurt müdür yardımcısı olarak görev yaptığı için 2013 Ekim ayı itibarıyla cemaatin kendisine ayda yaklaşık 2 bin 600 lira maaş ödediğini belirten şüpheli M.A, bu sırada H.D. isimli cemaatin İlahiyat Fakültesi sorumlusunun bu görevinden ayrılarak Fatih Üniversitesi’ne öğretim görevlisi olarak gittiğini, boşalan yerine de H.G. isimli şahsın geldiğini anlattı.
Şüpheli M.A, İlahiyat Fakültesi sorumlusu H.G. ile üstü olarak onlardan sorumlu olan A.Ş’nin, bazı futbolculardan sorumlu olduklarını aralarında konuştukları bir zamanda duyduğunu ileri sürdü.
İşleyiş olarak cemaatin, yılda bir kez Türkiye genelindeki ilahiyat fakültelerinden yeni mezun olan ve cemaatin derslerine katılanlara yönelik cemaat tarafından yapılan sınavda başarılı olanları Üsküdar Çamlıca’da cemaate ait şimdi kapalı olan Akademik Araştırmalar ve İnternet Vakfı’nda eğitime aldıklarını belirten şüpheli M.A, bu eğitimin sonunda seçilen 10’a yakın öğrencinin Amerika’da bulunan Fetullah Gülen’in yanına gittiklerini, kalanların bir kısmının yabancı ülkelere, diğer kısmının da ülke içinde ders hocası olarak görevlendirildiklerini anlattı.
Şüpheli M.A, cemaat üyelerinin aralarında ise sıklıkla “MAİL” isimli bir programı kullandıklarını belirterek, bu programın da indirilmediğini, kendiliğinden logosu sürekli değişik programlara dönüştüğünü kaydetti.