ANKARA – Ali Kemal Akan
Yurt içinde ve yurt dışında pek çok restorasyon gerçekleştiren Vakıflar Genel Müdürlüğünün Makedonya’daki Haydar Kadı Cami restorasyonu, bu ülkedeki bir üniversitede ders konusu oldu.
Türkiye’de 5 binden fazla eseri restore ederek Osmanlı mirasını yaşatan Vakıflar Genel Müdürlüğü, yurt dışında, özellikle Balkanlar’da son yıllarda yaptığı vakıf eserleri restorasyonuyla da dikkati çekiyor.
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Vakıflar Kanunu’nda 2008’de yapılan yasal değişiklikten sonra yurt dışındaki vakıf kültür varlıklarının restorasyonlarına başlayabildiklerini söyledi.
Osmanlı’nın yurt dışında bulunan ve bugüne kadar ulaşan eserlerinin tamamının vakıf yoluyla oluşturulduğuna işaret eden Ertem, bu eserlerin muhafazası, onarımı ve yaşatılmasından sorumlu olduklarını ifade etti.
Ertem, Osmanlı devletinin hizmet götürdüğü her yerde Vakıflar Genel Müdürlüğünün de hizmette bulunması gerektiğinin bilincinde olduklarını dile getirdi.
Türkiye’de vakıflar eliyle sundukları gıda, sağlık ve burs yardımı gibi faaliyetleri yurt dışında yaptıklarını aktaran Ertem, bu bakış açısıyla 2010’dan bu yana önemli çalışmaların orta koyulduğunu anlattı.
“Bosna-Hersek’te öğrenci yurdu inşa ettik”
Ertem, yurt dışındaki vakıf kültür eserlerinin restorasyon çalışmalarına ilk olarak Bosna Hersek’teki İsabey Hamamı’yla başladıklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak 2013’ten sonra bu restorasyon çalışmalarını başlattık. Bosna Hersek, Makedonya, Kosova ve Arnavutluk’ta olmak üzere şu an 47 eserin projelendirilmesi ve restorasyon çalışmalarına başlandı. Bunlardan iki tanesinin restorasyonu bitti. İsabey Hamamı ile Makedonya’daki Haydar Kadı Camisi’nin restorasyonları tamamlandı. Diğerlerinin ise proje çalışmaları sürüyor.”
Bosna Hersek’te, Osmanlı’dan kalan bir vakıf mülkünün üzerine üniversite öğrenci yurdu da inşa ettiklerini bildiren Ertem, bu yurdu Bosna Vakıflar İdaresine teslim edeceklerini söyledi.
Ertem, Balkanlar’da en fazla restorasyon işi gören kurumlarından birisinin Vakıflar Genel Müdürlüğü olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Restorasyon faaliyeti bağlamında başka kurumlarımız da var ancak biz gerçekten çok sayıda restorasyon gerçekleştiriyoruz. Restorasyon, bizim iyi tecrübe edindiğimiz alanlardan birisi. Makedonya’daki Haydar Kadı Camisi’nin restorasyonunun her aşaması video kaydına alınmıştı. Şimdi bu camide yapılan restorasyon çalışması, Makedonya’daki bir üniversitede ders olarak okutuluyor. Aynı zamanda o restorasyonumuz, Makedonyalı yetkililer tarafından da ödüllendirildi. Ayrıca yaptığımız işler de yurt dışı kalitesinde.”
Ertem, yurt dışında bulunan eserlere yönelik bugüne kadar TİKA’nın da önemli faaliyetler yürüttüğüne değinerek, şöyle devam etti:
“Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak biz de artık yurt dışındaki eserlere yönelik bir çalışma içerisine girdik. Biz yurt dışında sadece vakıf kökenli eserleri ancak restorasyon programımıza alabiliyoruz. Yeni bir eser yapmak, yol, hastane, okul, üniversite inşa etmek gibi bir görevimiz ne yazık ki yok. TİKA’dan bu anlamda bir farkımız var. TİKA’nın alanı çok daha geniş ve gerçekten de TİKA Türkiye’nin dışarıda tanınan markalarından biridir.”