Prof. Dr. Özdemir, AA muhabirine Dünya Ağız Sağlığı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, ağız ve diş sağlığının, bir insanın “iyi olma” halinin çok önemli bir parçası olduğunu belirterek, güzel ve sağlıklı dişlerin hem genel sağlığa katkıda bulunduğunu hem de güzelliğin önemli bir bileşenini oluşturduğunu aktardı.
Sağlıkla estetiğin birbirinden ayrı düşünülemeyecek iki kavram olduğunu ifade eden Özdemir, ağız ve diş sağlığının kazanılabilmesi için her gün bu konuda emek vermek gerektiğini vurguladı.
Özdemir, ağız hijyenini sağlamak üzere günde üç kerede ayrılacak toplam 10 dakikayla sağlıklı ve güzel dişlere kavuşmanın kolay olduğunu, bu alışkanlığın genel sağlık için de bir ön koşul olarak öne çıktığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Çok basit ama doğru şekilde yapıldığında bir o kadar etkilidir ve kişileri hem ağrıdan hem de zahmetli ve pahalı tedavilerden korur. Diş hekimliğinde üç boyutlu dijital teknolojilerin kullanımıyla hasta başında alınması gereken birçok karar bilgisayar ekranında çok daha hassas bir şekilde alınabiliyor. Örneğin implantlar hassas bir şekilde anatomik olarak tam olması gereken yere, üç boyutlu görüntüleme verileri üzerinde bilgisayarda hazırlanıp yine üç boyutlu yazıcılarda basılarak hazırlanan rehber plaklar yardımıyla yerleştiriliyor. Dolgular bilgisayar tarafından ufak porselen bloklardan dişteki çürük kavitesine uygun şekilde kazılarak yerine yapıştırılıyor. Yüz kemiklerine ait ameliyatlar önce bilgisayarda yapılıp üç boyutlu yazıcı çıktılarından rehberler hazırlanıyor. Dişlerdeki çapraşıklıklar bilgisayarda düzeltilip ara basamakların üç boyutlu yazıcıdan çıkartılıp üzerinde yapılan şeffaf plakların takılmasıyla dişler düzeliyor. Ortodontik işlemler sırasında biz doktorların yapması gerekenler giderek artan oranda yapay zeka tarafından yapılmaya başlandı. Bu ve diğer teknolojiler yüz yapılarının tanınması ve sınıflandırılması, büyümenin aşamalarının belirlenmesi gibi alanlarda kullanılmakla beraber kullanım alanları gün geçtikçe genişliyor.”
“Gönül rahatlığıyla şeffaf plaklarla tedaviler seçilebilir”
Ortodontik tedaviler için takım çantalarında birçok yardımcılarının bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Özdemir, “Şimdilik telleri kullandığımız problemler olduğu gibi şeffaf plakları tercih ettiğimiz durumlar da var. Önemli olan doğru tanı ve tedavi planlamasını yaparak, o hasta için gerekli diş hareketlerinin hangi apareylerle en kısa sürede ve başka zarara yol açmadan yapılabileceğini tayin edebilmektir. Problemi doğru teşhis ettiğimizde elimizin altındaki doğru apareyi -ki bu teller de olabilir, şeffaf plaklar da- seçerek ilerlememiz çok kolay oluyor.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Fulya Özdemir, şeffaf plaklar ile yapılan tedavilerde, hastanın plağı çıkartıp temizlik yapabilmesinin en büyük avantaj olduğunu aktararak, şu bilgileri verdi:
“Bu şekilde tedavi sırasında ağız hijyenini sağlamak kolaylaşıyor. Plağın çıkartılabiliyor olması önemli toplantılar gibi durumlarda da bir rahatlık sağlamaktadır. Estetik görüntüsü ve neredeyse fark edilemez olması da diğer bir avantajıdır. Kullanan kişilerin dişleri sihirli bir şekilde düzelir. Genellikle ağrı doğuran aktivasyonlar da söz konusu değildir. Ortodontik tedavi görmesi gereken birçok kişi başkalarından ağrılı bir süreç olduğunu duyduklarını, bu yüzden tedavi olmak istemediklerini söyleyebiliyor. Bu kişiler gönül rahatlığı ile şeffaf plaklarla tedavileri seçebilirler. Ayrıca bazı durumlarda bu tedaviler daha kolay ve hızlı da olabilmektedir. Pandemi sürecinde şeffaf plaklar daha az süre ile klinikte kalınması ve daha aralıklı randevular olabilmesi nedeniyle kullanan hekimler açısından da daha avantajlı. Bu ortodontik tedavi şekli hem dünyada hem de ülkemizde giderek yaygınlaşıyor. Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde biz de bu güncel tedavi yöntemini çeşitli firmalar vasıtasıyla, uygun hastalarımıza uyguluyoruz.”