ANKARA – Meltem Bulur
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), bilim diplomasisi faaliyetlerinde iş birliğini geliştirmek amacıyla harekete geçti.
AA muhabirinin YEE ve TÜBİTAK yetkililerinden aldığı bilgiye göre, YEE, Türkiye’yi tanıtım odaklı kamu ve kültür diplomasisi faaliyetleri yanında Türkiye’nin bilimsel, akademik ve teknolojik alanda sahip olduğu potansiyel ve kapasiteyi dünyaya tanıtmak, diğer ülkelerle bilimsel ve akademik etkileşim havzasını oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu amaçla Cumhurbaşkanlığı himayesinde Türkiye Bilimsel ve Akademik İşbirliği Projesi’ni (TABİP) başlatan YEE, söz konusu amaca yönelik ilk aşamada, ortak çalışmalar yürütmeyi kolaylaştırmak amacıyla TÜBİTAK ile iş birliği protokolü imzaladı.
İki kurum, Türkiye’nin nitelikli insan gücünü artırmaya, yerli ve yabancı nitelikli insan gücünü tespit etmeye ve bunları teşvik etmeye yönelik faaliyetler yürütmek amacıyla etkin bir çalışma ağı kuracak, akademik ve bilimsel iş birliğini geliştirecek ortak projeler yürütecek. Protokol, TABİP ve “bilim diplomasisi” faaliyetleri çerçevesinde insan kaynağı görevlendirilmesi, teknik altyapı paylaşımı, ortak bilimsel projelerin yürütülmesi, karşılıklı bilgi ve veri aktarımı, kurumsal kapasitelerin geliştirilmesi ve benzeri iş birliklerini de mümkün kılacak.
Protokol çerçevesinde teknik materyal değişiminin yanı sıra öğrenci ve öğretim elemanı ile uzman kişilerin değişim programlarını içeren ortak çalışmalar geliştirmek, akademik ve bilimsel etkinlikler düzenlemek gibi pek çok konuda etkin iş birliği içinde bulunulacak.
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu protokol sayesinde, hem destek hem de Ar-Ge odaklı çalışmalarımızın, Afrika, Orta Doğu, Orta Asya, Balkanlar, Latin Amerika gibi hedef coğrafyalarımızda tanıtılmasının önü açılacak. Bu coğrafyalar ile iş birliği alanlarının seçiminde ve ortak politikalar geliştirilmesinde, YEE’nin söz konusu ülkelerde bulunan temsilciliklerinin o ülkeyi yakından tanımanın yanı sıra ulusal hassasiyetlerimizi bilen bir bakış açısıyla yapacakları katkı bizim için çok önemli olacaktır.” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK tarafından 46 ülke ile imzalanan 58 ikili anlaşma kapsamında uluslararası iş birliği faaliyetlerinin sürdürülmekte olduğunu hatırlatan Mandal, bu çerçevede ortak çağrıların açıldığını, karşılıklı mutabakatla seçilen öncelikli alanlarda bilimsel çalıştaylar düzenlendiğini ve bilimsel iş birliğini güçlendirme amaçlı bilim insanı ziyaretleri desteklendiğini dile getirdi.
TÜBİTAK’ın 2002’den beri dahil olduğu Avrupa Birliği Çerçeve Programlarının ulusal koordinasyon ofisi olarak görev yaptığını ifade eden Mandal, mevcut işbirliklerine ilaveten yeni ülkelere açılım için gerekli her türlü çalışmaya da sistematik ve stratejik bir şekilde hız kazandırılmış olduğunu ve bu bağlamda YEE ile ortak hareket etmenin her iki kuruma da büyük katkılar sağlayacağını vurguladı.
Mandal, yoğun bir şekilde sürdürülen çalışmalardan birinin bilim diplomasisi faaliyetleri olduğunu dile getirdi. Mandal, “Bilim diplomasisi yeni dönemdeki en önemli faaliyetlerimiz arasında yer alacaktır. YEE aracılığı ile TÜBİTAK faaliyetlerinin tanıtılması ülkemizin bilim, teknoloji ve yenilik alanındaki görünen etkisini ve gücünü artıracaktır.” şeklinde konuştu.
“Yollarımız TÜBİTAK ile kesişti”
YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş de geleneksel diplomasi anlayışının ülkelerin ihtiyaçlarına cevap vermede yetersiz kaldığını ve bu nedenle dünyada kültür ve diplomasi kurumlarının faaliyet alanlarına “Bilim Diplomasisi”ni de eklediklerini ifade etti.
Enstitü’nün geçen yıl sonu itibariyle 43 ülkede 54 kültür merkezi, ayrıca Türkoloji Projesi kapsamında da 60’dan fazla ülke olmak üzere dünya üzerinde 139 irtibat noktasına sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ateş, şöyle devam etti:
“Bu uluslararası ağlarımızın ve dünyanın her bir noktasında sahip olduğumuz iş birliği anlaşmalarının Türkiye’nin bilimsel ve akademik alanda yapacağı iş birlikleri ile sınai ve teknolojik kapasitemizi artıracak çalışmalarda kullanılması öncelikli hedefimizdir. Tüm bunların yanında hedeflerimiz arasında yurt dışındaki Türk bilim insanlarının kültürel aidiyetini doğal bir ortaklık alanı olarak sürdürmek, onlarla Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişimini sağlamaya yönelik faaliyetler planlamak, Türkiye’deki bilim insanlarını, gerçekleştirilen bilimsel faaliyetleri ve iş birliklerini dünyaya tanıtarak ülkemizin görünürlüğünü, etkinliğini ve saygınlığını artırmak da yer alıyor. Kuracağımız bu ağ sayesinde elde edeceğimiz bilgi ve analizlerin, bilimsel ve teknolojik alanda politika dokümanına dönüşmesi ve ülkemizin üretim kapasitesinin artırılması hedeflerimiz arasındadır.”
YEE’nin bilim diplomasisi alanında yollarının TÜBİTAK ile kesiştiğini vurgulayan Ateş, “Bizim amacımız bilim diplomasisi vasıtasıyla, özellikle TÜBİTAK ile iş birliği yaparak yurt dışında Türkiye’nin bilimsel kapasitesini tanıtmak, Türkiye ile çalışan üniversite sayısını artırmak, akademisyen değişimini teşvik etmek.” diye konuştu.
TÜBİTAK’ın halihazırda bu faaliyetlerde bulunduğunu ülkelerde proje ilanına çıktığını belirten Ateş, kendilerinin de bunu duyurma, tanıtma rolü üstleneceği bilgisini verdi.
Bunun toplum tarafından anlaşılması için de oluşturdukları “matematik müzesi tırı”nı 1 Şubat’ta yola çıkardıklarını hatırlatan Ateş, projenin ilk olarak Türkiye’de geçici barınma merkezlerinde koruma altına alınan Suriyeli çocuklara yönelik gerçekleştirildiğini ve 6-18 yaş aralığında yaklaşık 45 bin kişiye ulaştığını ifade etti. Ankara’da da bazı okullarda bunu yaptıklarını belirten Ateş, “Biz bilimde de iyiyiz. Bunu tanıtmak, dolayısıyla ülkenin gücünü göstermek istiyoruz.” dedi.
TABİP için 12 ülkede pilot uygulama yapılacak
YEE, TABİP projesi kapsamında Dışişleri Bakanlığının yanı sıra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurumu, TÜBİTAK, Türkiye Bilimler Akademisi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomi, Sosyal, Araştırma ve Eğitim Merkezi, üniversiteler, teknokentler ve AR-GE merkezleri ile iş birlikleri planlanıyor.
Enstitünün, Eylül 2017 tarihli Bilim Kurulu toplantısında Japonya, Fransa, Malezya, İngiltere, ABD, Katar, Kanada, Pakistan, Almanya, Rusya, Polonya ve Güney Afrika pilot uygulama ülkeleri olarak kararlaştırdı.