Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Kovid-19 aşısı yaptırmakta kararsız kalanlar için planlı bir eğitim programı yürütülmesi önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Ceyhan, Kovid-19 aşılama süreci ve vaka sayılarına ilişkin AA muhabirine açıklamada bulundu.
Bir an önce toplumun yüzde 70-75’ini aşılayarak toplum bağışıklığının sağlanması gerektiğini belirten Ceyhan, aşılama ne kadar kısa sürede tamamlanırsa salgının o kadar çabuk biteceğini söyledi.
Ceyhan, vaka sayılarındaki azalmanın sadece aşılamayla değil kısıtlamaların da sürmesiyle sağlanabileceğine işaret ederek, bu düzeylere ulaşılıncaya kadar tedbirlerin mecburen sürdüğünü ve mücadelenin en az zararla götürülmeye çalışıldığını anlattı.
“Bu sürenin uzaması toplumsal etkiye zarar veriyor”
Aşılamanın bireysel etkisinin yanında toplumsal etkisinin de bulunduğuna dikkati çeken Ceyhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyelim ki aşı yaptıran bir insanın normalde ikinci dozu 4 hafta sonra olması gerekiyor. Bu süreyi aştığında onun için tek risk, yeteri kadar korunamaması ve bu iki doz arasında hastalığa yakalanabilmesi oluyor. Ama bu sürenin uzaması toplumsal etkiye zarar veriyor. Bunun birinci nedeni mutasyonlar. Çünkü, diyelim bir kişinin vücuduna birinci doz aşı yapıldı, düşük düzeyde bağışıklık gelişti ama tam virüsü öldürecek düzeyde değil. Vücuda giren virüs ölmüyor ama sizin kendisini neyle öldürmek istediğinizi anlıyor ve hemen ondan kurtulacak bir kaçış mutasyonu geliştiriyor. Gelişen mutasyonların çoğu bu tipte gelişmiş. Onun için hedef, elden geldiğince mümkün olan en erken sürede aşılamayı o düzeylere getirebilmek.”
Ceyhan, aşıların farklı uygulama şemaları olduğunu, kişi hangi şemaya göre aşılanıyorsa vücudunun ona göre antikor ürettiğini, aşıdan beklenen tam korunmanın ancak ikinci dozdan iki hafta sonra başladığını kaydetti.
“Hindistan varyantında aşı etkisinde azalma bekleniyor”
Aşıların mutant virüslere karşı etkili olup olmadığına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Ceyhan, BioNTech’in İngiltere mutantına karşı etkili olduğunu ancak Güney Afrika ve Brezilya mutantı karşısında etkisinin bir miktar azaldığını söyledi.
Ceyhan, Sinovac aşısı ile ilgili ise bir saha çalışması verisi olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bütün bilim dünyası Çin’e baskı yapmasına rağmen, Çin bir türlü bu verileri açıklamıyor ama 50 vakalık bir serum çalışması var, Çinliler yapmış bu çalışmayı. Orada iddiaları şu, İngiliz mutantına karşı yeteri kadar koruyucu ama Güney Afrika mutantına karşı koruyuculuk çok düşüyor. Şimdi tabii Hindistan varyantı da devreye girdi ve Hindistan varyantı neticede ikinci bir mutasyona uğramış Güney Afrika varyantı aslında. O yüzden onda da aşı etkisinde azalma bekleniyor, özellikle inaktif aşılarda.”
Aşı olan kişinin de hastalığı bulaştırma ihtimali olduğuna değinen Ceyhan, özellikle yetişkinlerde bulaşıcılığı önleyecek bir aşının geliştirilmesinin çok zor olduğunu aktardı.
“Kararsızlık yaşayan insanların çoğunluğu aşı karşıtı değil”
Prof. Dr. Ceyhan, bu süreçte bazı vatandaşların “aşı kararsızlığı” yaşadığını, bu kişilerin aşı karşıtlarından farklı olduğunu dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Pandemi aşısıyla ilgili kararsızlık yaşayan insanların büyük çoğunluğu aşı karşıtı falan değil. Hatta çocuğunu aşılatıyor, kendisi grip aşısı da yaptırıyor ama bu aşıyı yaptırmakta kararsız, çünkü bilgisi yeterli değil, yani aşıyla ilgili sorularına yeteri kadar cevap alamamış ya da internetten yanlış bilgiler edinmiş. Bunun için mutlaka planlı şekilde bir program yürütülmeli.”
Her ülkenin kendi kültürüne, ekonomik ve sosyal özelliklerine göre farklı programlar hazırladığını anlatan Ceyhan, “Biz de kendi kültürümüze göre, gerektiğinde toplum liderlerini, toplumun değer verdiği sanatçıları, sporcuları kullanarak ve özellikle basın yayın organlarında aynen Kovid-19’da yaptığımız kamu spotları gibi kamu spotlarıyla halkı bilgilendirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.