Kovid-19’la mücadelede toplumsal bağışıklığın sağlanması hedefiyle yürütülen aşılama programını yoğun şekilde sürdüren Türkiye’de dün uygulanan birinci ve ikinci doz aşı miktarı 45 milyon dozu aştı.
Sağlık Bakanlığı “Kovid-19 Aşısı Ulusal Uygulama Stratejisi” doğrultusunda yürütülen program kapsamında bugünden itibaren 18 yaşından gün almış herkes için aşı randevularının açılmasıyla da daha geniş bir kitlenin aşılanması hedefleniyor.
Öte yandan Kovid-19’un bulaşıcılığı daha yüksek Delta varyantı da dünya genelinde endişe oluşturmaya devam ediyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin aşı temin ve tedarikinde çok başarılı bir sürece girdiğini, bugünden itibaren 18 yaşını dolduran herkesin aşıya ulaşabileceği bir noktada olduğunu vurguladı.
Aydın, “Sağlık Bakanlığının organize sanayi bölgelerinde başlattığı gibi kalabalık caddelere, meydanlara, AVM girişlerine, tarım çalışanlarının olduğu seralara, çadırlara ya da kırsal alanlara doğru yönelerek aşılanma sayısını artırmamız gerekiyor.” dedi.
“Aşı tedirginliği, ilgisizliği yaşayan bir kitle var”
Prof. Dr. Aydın, “Şu an toplumda aşı yaptırmak isteyen ciddi bir kitle, çok küçük düzeyde de aşı karşıtları var. Fakat bunların arasında aşı tedirginliği ya da ilgisizliği yaşayan bir kitle de var. Bu kitlenin dikkate alınması gerekiyor. Sağlık çalışanları, toplum bilimciler, medyanın, aşı ilgisizliği ve tedirginliği duyanların ilgisini artırıp, tedirginliğini azaltacak çalışmalar yapması lazım.” şeklinde konuştu.
“Delta varyantına karşı iki doz aşıyla korunacağız”
Koronavirüsün Delta varyantının bugün Avrupa’da ciddi endişe yarattığına dikkati çeken Aydın, “Uyguladığımız aşının tek dozu, yüzde 80-86 koruyuculuk sağlıyordu. Fakat Delta varyantında tek doz aşıdaki koruma yüzde 30’lara düşüyor. Tek doz aşı, üçte bir oranında koruma alanından çıkıyor. Bu nedenle hızlı bir şekilde ilk doz, dört hafta sonra da ikinci doz aşılarımızı yaptığımızda yüzde 95 oranında Delta varyantına karşı da korunacağız.” diye konuştu.
Böylelikle Delta varyantı tedirginliğinin sona ereceğinin altını çizen Aydın, “Eğer aşılarımızı yaptırmazsak, aşı oranlarımız yüksek olmazsa, birinci ve ikinci doz arasında tedbirleri çok hızlı gevşetip Delta varyantı ile yüz yüze kalırsak güz döneminde müzminleşen bir virüsle savaş dönemine girmiş oluruz. O nedenle sorumluluğumuz, iki doz aşımızı hızlı bir şekilde yaptırmak, iki doz aşı arasındaki tedbirlerden asla vazgeçmemek.” değerlendirmesinde bulundu.
“Aşıya uyum olursa ağustos ayının ortalarında toplumsal bağışıklığı yakalarız”
Hızlı şekilde toplumsal bağışıklığın sağlanması gerektiğine dikkati çeken Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumsal bağışıklık için toplumun yüzde 70’e yakınını aşılamamız gerekiyor. Haziran ayının sonuna geldik, bu ay aşı olanların dört hafta sonra ikinci dozlarını yapacağız ki o zaman toplumsal bağışıklığı zikredebiliriz. Eğer aşılama hızı böyle gider, toplumun aşıya uyumu olursa ağustos ayının ortalarında toplumsal bağışıklığı yakalamış oluruz. Buna ulaştığımızda bir daha kapanmalarımız olmayacak. Dolayısıyla önümüzde 1,5-2 aylık bir mücadele süreci söz konusu. Bu mücadeledeki silahımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla gelen aşı.”
Türkiye’nin güçlü sağlık ordusunun günde 1,5 milyonun üzerinde aşı yapabilme kapasitesine sahip olduğunu vurgulayan Aydın, vatandaşların aşıya gitmesi, aşıya gitmeyene de aşıyı götürecek programların uygulanmasının Türkiye’yi eski normaline kavuşturacağını sözlerine ekledi.