Virüsü yakınlarına bulaştırmamak için zaman zaman ailelerinden ayrı kalan, bazen mücadele ettikleri hastalığa kendileri de yakalanan hemşireler, salgına karşı ön cephede fedakarca savaşıyor.
Yoğun bakım hemşiresi Büşra Yüce, AA muhabirine, 5 yıldır görev yaptığını ve salgın sürecinde de Kovid-19 yoğun bakım ünitesinde çalıştığını söyledi.
Sürecin ilk başlarında 2 ay hastanede kendileri için ayrılan bölümde kaldığını anlatan Yüce, hasta yatağında yattığı ve üzerinde oksijen tüplerinin bulunduğu o ortamın bile psikolojisini kötü etkilediğini kaydetti.
Yüce, yoğun duygular yaşadıklarını ve zor bir süreçten geçtiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Biz de insanız. Her ne kadar profesyonel yaklaşsak da hastaların durumundan etkileniyoruz. Bazen duygusal anlar yaşadığımız oluyor. Solunum sıkıntısı çeken hastayla biz de solunum sıkıntısı çektik, iştahsız olanla bizim de iştahlarımız kesildi, acı çeken hastayla resmen acı çektik. Gerçekten zor bir süreçti. Hasta nefes almak için orada çaba harcıyor, nefes alamıyor, verdiğimiz oksijenler yeterli gelmiyor. O anda bir şeyler yapmak istiyorsun, elinden geleni fazlasıyla yapıyorsun ama yine de bir şeyler eksik kalıyor. Çünkü bu hastalık o kadar kötü ki. Nöbetten çıkıyorum, ertesi gün gelene kadar hasta o kadar çok değişiyor ki. Tüm vücudu, organları etkileyen bir hastalık.”
“Yoğun bakımın önünden bile geçmek istemezsiniz”
Yüce, sürekli virüsü sevdiklerine bulaştırma endişesi yaşadığını ve bu nedenle annesine bir yılı aşkın süredir sarılamadığını söyledi.
Gençlerin de bu hastalığı zor atlattığına şahit olduklarını dile getiren Yüce, “Bu süreçte insanlardan destek bekliyoruz. Evinizde kalın lütfen, biz de dışarıya çıkmayı, gezmeyi tozmayı özledik. Evinizde kalın, sosyal mesafeye, maskenize dikkat edin, onun dışında hiçbir şey istemiyoruz. Gerçekten yoğun bakımın önünden bile geçmek istemezsiniz. Hastaların psikolojileri bozuluyor, deliryuma giren hastalarımız oluyor. Çünkü solunum sıkıntısı çok kötü bir şey. Eminim hepiniz diyorsunuzdur ‘Bu maskeyi taktığımız zaman nefes alamıyoruz.’ diye. O hastalar o solunum sıkıntısını kat kat fazlasıyla yaşıyor.” şeklinde konuştu.
Ameliyathane sorumlu hemşiresi İlknur Durna, 30 yıllık meslek hayatında kimi zaman deprem kimi zaman da sel bölgelerinde görev aldığını belirtti.
Şimdi de Kovid-19 ile mücadele mesai gözetmeksizin özveriyle çalıştığını anlatan Durna, “Sevdiklerimize sarılmayı çok özledik. Beraber ekiple etkinlik yapıyorduk, Anneler Günü, Hemşireler Günü, bayramlar, doğum günleri gibi, şimdi onları çok özledik.” dedi.
Anne babasına hastalığı bulaştırdı
Koroner yoğun bakım hemşiresi Merve Velioğlu ise 3 yıllık meslek hayatının en zorlu sürecini yaşadığını söyledi.
Bu süreçte anne babalarına yapmadıkları fedakarlığı, hastaları sağlıklarına kavuşturabilmek adına ellerinden geldiğince göstermeye çalıştıklarını ifade eden Velioğlu, Kovid-19’a karşı büyük mücadele verdiklerini kaydetti.
Mücadele ettiği hastalığa kendisinin de yakalandığını, bel ve sırt ağrısıyla ağır geçirdiği Kovid-19’u anne babasına bulaştırmanın da vicdan azabını yaşadığını anlatan Velioğlu, herkesin hem kendisi hem sevdikleri hem de sağlık çalışanları için kurallara uymasını istedi.
Nöroloji Kliniği yoğun bakım sorumlu hemşiresi Tevfik Çelik, bu süreçte kendisinin de Kovid-19’a yakalandığını ve eşine bulaştırdığını dile getirdi.
Ayak parmaklarından el parmaklarına kadar tüm eklemlerinin şiddetli şekilde ağrıdığı hastalık sürecini kötü atlattığını belirten Çelik, tedavisinin ardından hastalara nefes olabilmek için salgınla savaşa devam ettiğini sözlerine ekledi.