Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Emiroğlu, AA muhabirine, sosyal medyanın aktif kullanılmasının özellikle ergen ve gençlerdeki estetik kaygısı üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Sağlığın, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik hali olarak tanımlandığını ifade eden Emiroğlu, cerrahi uygulamalarda daima önceliğin sağlığın korunması olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Emiroğlu, son yıllarda sosyal medya kullanımının ve özçekim yapılarak bu fotoğrafların çeşitli mecralarda paylaşılma oranın her geçen gün arttığına işaret ederek özellikle bunun ergen ve genç yaş grubunda yaygınlaştığını dile getirdi.
Güzellik algısıyla oynanmasının aslında sosyal medya kullanımının öncesine dayandığını aktaran Emiroğlu, “Çocukların en sevdiği oyuncaklar arasında yer alan Barbie bebekler ve magazin programlarında ve dergilerinde dayatılanlar güzellik algısını çok değiştirdi hatta tek tipleştirdi. Şimdi ise sosyal medya, güzellik algısını çığırından çıkardı. Özellikle fotoğraf paylaşılan mecralar ve burada kullanılan filtreler algının değişmesinde çok etkili.” diye konuştu.
Emiroğlu, fotoğraflarda kullanılan filtrelerle kişilerin kendilerini idealize ettikleri şekilde değiştirebildiklerini anlatarak olmak istedikleri kişiye benzemek için hekime başvuranların sayısının her geçen gün arttığına işaret etti.
Talep edilenden ziyade kişinin yaşına, yapısına uygun operasyonların yapılması gerektiğinin altını çizen Emiroğlu, “Görülüyor ki sosyal medya, özellikle ergen ve gençlerde estetik yaptırma isteme yaşını aşağıya çekti. Eskiden 25 yaşın altında çok hastamız olmazdı, şimdi ise 15 yaşında başvuran hastalar oluyor.” diye konuştu.
“Zorunluluk getirmeyen hiçbir ameliyat 18 yaşından önce yapılmamalı”
Estetik operasyonlarda bilimsel sınırların esas olduğuna dikkati çeken Emiroğlu, en çok uygulanan ameliyatlar içinde burun ameliyatlarının yer aldığını söyledi.
Emiroğlu, şunları kaydetti:
“Burnun gelişimini tamamlaması 18-20’li yaşlardadır. Bu yaşlardan önce burun ameliyatı yapılırsa burunda sorunlar ortaya çıkabilir. Örneğin, burnun büyümesi durabilir ve gelişimi tamamlandığında yüzüne göre küçük bir burnu olabilir. Omurga sağlığını bozduğu, bel fıtığına yol açabildiği için 16 yaşında meme küçültme gibi operasyon yapılabiliyor ama bunun estetik kaygıyla değil, sağlık için yapıldığı unutulmamalıdır. Zorunluluk getirmeyen hiçbir ameliyat 18 yaşından önce yapılmamalıdır. Kaza, travma ya da tıbbi açıdan zorunluluk halinde ancak yaş gözetilmeden uygulama yapılır.”
“Unutmamalı ki her uygulama herkese, her yaşta yapılmaz”
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel de sosyal medyada yer alan “öncesi-sonrası” fotoğrafların gerçeği yansıtmayabildiğini belirterek “Gençlerde görünür olmak ve beğenilme isteği yüksek olduğu için kolayca manipüle oluyorlar.” dedi.
Her insanın benzersiz bir genetik donanıma sahip olduğunun altını çizen Yücel, benzer ölçülerde, vücut şeklinde, benzer yaşta insanlarda aynı işlemin aynı sonucu vermeyebildiğini söyledi. Yücel, “Filtrelerle kolayca değiştirilen yüz hatları, inceltilen bedenler estetik işlemler basit, sıradan işlemlermiş gibi bir algı yarattı, pandemi sürecinde artan rekabetle, bu algıyı kazanca dönüştürmek için yanıltıcı reklamlar arttı.” diye konuştu.
Yücel, fotoğraflarda kullanılan filtrelerin bedenin istendiği gibi değiştirilebileceği algısı yarattığını ifade ederek “Filtreler hem bu işlemlerin kolay olduğu izlenimi yaratıyor hem de başkalarının filtreli güzelliğini gören kişiler kendini beğenmiyor, gözlerini küçük, yanaklarını fazla dolgun, dudaklarını ince buluyor, cilt rengi sönük geliyor. İnsanlar bu süreçte eskisi gibi yüz yüze karşılaşmadığı için de bu algıyı kırmak zorlaşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Gençlerin sosyal medya fenomenlerini örnek alarak başvuruda bulunduğunu ve simetrinin güzellik gibi algılandığına dikkati çeken Yücel, “Aslında hiçbirimizin yüzü simetrik değildir, asimetri vardır ve kişiyi kendisi yapan, çekici yapan da sahip olduğu küçük asimetrilerdir. Bir insanı güzel kılan kişinin yüzündeki uyum ve bütünün tamamıdır. Bu tür isteklerle gelen küçük yaş grubuna bunun doğal ve kabul edilebilir olduğu anlatılmalıdır.” dedi.
“Çene, yanak estetiği, badem göz ameliyatı, 18 yaş altı için kesinlikle uygun değil”
Ergen ve gençlerde talep edilen uygulamalara ilişkin uyarılarda bulunan Yücel, son yıllarda sosyal medyada sıkça yer alan çene, yanak estetiği, badem göz ameliyatı gibi işlemlerin 18 yaş altı için kesinlikle uygun olmadığını vurguladı. Yücel, “Çok revaçta olan bişektomi (yanak inceltme) yüze-dudağa yapılan yağ dolguları, badem göz ameliyatı gibi işlemler erken yaşlarda yapılmamalı, yüzün oturması beklenmeli.” dedi.
Yücel, şunları kaydetti:
“Bu yaş grubu sosyal medyada gördüğü belki de photoshop yapılan görüntülerin cazibesine kapılıyor. Burundaki eğri görünümü düzeltmek için kemik gelişiminin tamamlanmasını beklemek istemiyor, şimdi dolgun görünen yüzünde 25’lerden itibaren yağ dokusunun azalmaya başlayacağını bilmiyor ve yanaklarını inceltmek, çene hattını keskinleştirmek istiyor.
Sorumluluk sahibi bir uzman hekim bu işlemleri uygulamak istemeyince de bunu dert etmeyen bir başkasına, hatta merdiven altı işletmelere yöneliyor. Bu işlemlerin olumsuz sonuçları bazen medyaya yansıdığı üzere hemen görüldüğü gibi bazen de ilerleyen yaşlarda ortaya çıkıyor. Estetik işlemlerin bazılarının kolayca uygulanması, iyileşme süresinin kısa oluşu, bu işlemlerin rahatça yapılabilir, basit işlemler olduğu anlamına gelmez. Her işlem küçük de olsa risk taşır, ehliyetsiz yerlerde ise bu risk katlanarak karşımıza çıkar.”
Prof. Dr. Yücel, gençlerde yapılabilecek uygulamalar için de şunları kaydetti:
“18 yaşından itibaren burun ya da meme estetiği yapılabilir, 25’li yaşlardan itibaren botoks yapılabilir. Çünkü, bunun zararı yok, koruyucu özelliği var. Yine hyalüronik asit dolgularla yüzdeki canlılık desteklenebilir, leke ve iz bulunan ciltler çeşitli mezoterapi uygulamalarıyla, lazer gibi enerji bazlı sistemlerle tedavi edilebilir. Yüzde belirgin orantısızlığa neden olan çene küçüklüğü, asimetri, orta yüz basıklığı gibi durumların varlığında, 18 yaş sonrasında dolgularla ya da cerrahi işlemlerle düzeltmeler yapılabilir.”