KAYSERİ – Müzahim Zahid Tüzün
Kayseri’de, yaklaşık 50 yıldır bakır işlemeciliği yapan Ömer Tüfekçi, oğlu Ahmet Tüfekçi ile çekiç sallayıp hem ekmek paralarını kazanıyor hem de unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor.
Eski Sanayi Sitesi’nde yıllardır aynı çatı altında omuz omuza bakır işlemeciliği yaparak çekiç sallayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor.
Yarım asırdır mesleğini severek yapan 66 yaşındaki baba Tüfekçi, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 20 yıldır da oğluyla beraber devam ettiriyor.
Baba Tüfekçi, mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.
“Benim mutluluğum bu mesleği oğluma öğretmiş olmamdır”
Başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını vurgulayan Tüfekçi, şöyle devam etti:
“Benim mutluluğum bu mesleği oğluma öğretmiş olmamdır. O da bu yolda güzel bir şekilde ilerliyor. Biraz eksiklikleri var ama o kadar da olacak. Zaten onlar da zaman içersinde öğrenilecek şeyler. Oğlumla beraber yolumuza böyle devam ediyoruz. Oğlum benim canım, ciğerim. İnsan evladıyla beraber çalışmaktan mutluluk duyar. Başka birine öğrettiğinde de mutluluk duyarsın ama evladınki bir başkadır. Hem baba oğul hem sırdaş hem kardeş hem ortağız. Biz yolumuza bu şekilde saygı ve sevgi içerisinde devam ediyoruz. Herkese nasip olmayan bir yolda ilerliyoruz. Ben çocuğuma bu mesleği öğrettim. Bana bir şey olsa, Allah’a çok şükür elinde bir çekiçle ekmeğini taştan çıkarır çünkü sanat öğrendi.”
37 yaşındaki Ahmet Tüfekçi de askerden geldikten sonra babasının isteğiyle bakır işlemeciliği yapmaya başladığını aktardı.
“En güzeli babamla beraber çalışmak”
Babasıyla aynı mesleği yapmaktan büyük keyif aldığını dile getiren Tüfekçi, şunları söyledi:
“Bu mesleği yapan en genç benim, benden sonra babamdır. Bizim mesleği sevmezsen bu işte çalışamazsın. Sevmeden bu iş olmaz. En güzeli babamla beraber çalışmak. O benim hem arkadaşım hem ortağım hem babam, yani çok farklı bir duygu. Allah başımızdan eksik etmesin. Bazen Allah korusun ‘Babama bir şey olsa ne yaparım’ diye düşünüyorum. Evet sanatı öğretti ama daha öğreneceğim çok şey var. Her zaman tecrübesinden faydalanırız.”