ANKARA – Sefa Şahin
Bir tür öğrenme bozukluğu olan disleksi ile mücadele eden 17 yaşındaki Yarkın Şarda, doktor annesinin yönlendirmesiyle eğitimini becerileri doğrultusunda sürdürüyor. Uygulanan yöntemlerle okuldaki başarısı günden güne artan, üç dil öğrenen ve çok sevdiği aşçılık eğitimine devam eden Şarda, bir gün dünyaca ünlü bir şef olmanın hayalini kuruyor.
Yarkın Şarda ve hayata tutunmasını sağlayan annesi doktor Selma Şarda, 1-7 Kasım Disleksi Farkındalık Haftası dolayısıyla AA muhabirine, disleksi teşhisi konulana kadar yaşadıkları sıkıntıları ve sonrasındaki süreci anlattı.
Özel TÜRSAB Ankara Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Yiyecek İçecek Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Şarda, ilkokulda öğrenme, yazı yazma ve okumayla ilgili yaşadığı zorlukları, “Çok kötüydüm, her şeyden geri kalıyordum. Yazım, okumam kötüydü. Hiçbir şey anlamıyordum. Moralim çok bozuktu. Kendime, ‘Herkes yapıyor, ben başaramıyorum, neden’ diye soruyordum ama cevabını alamıyordum.” sözleriyle aktardı.
Şarda, 6 yıl önce disleksi teşhisi konulmasının ardından annesi Selma Şarda’nın doktorluk kariyerini bıraktığını ve disleksi tedavisi için özel çalışmalar yaptığını söyledi.
Disleksi eğitimi almaya başladıktan sonra okuma ve yazmasının düzeldiğini dile getiren Yarkın Şarda, “Hafızam düzeldi. Bunda annemin katkısı çok oldu. Zihin haritaları yöntemi sayesinde oldu. Çok şey yaptı, bana yardım etti. Yoldaş oldu, dost oldu.” diye konuştu.
Disleksi eğitimi devam ederken yabancı dile yatkınlığını annesinin fark ettiğini söyleyen Şarda, şunları kaydetti:
“Annem yabancı dil öğrenebildiğimi fark edince turizm meslek lisesine yazdırdı beni. Yemek yapmayı çok seviyorum. Yine turizm bölümünde devam edeceğim. Bir gün dünyaca ünlü bir şef olacağım. İngilizce eğitimimi de devam ettireceğim. Ailem destekledi beni. Onur belgesi, takdir, teşekkür aldım. Notlarım iyiydi. Yabancı dil eğitim programında en iyi öğrenci madalyası aldım.”
Disleksinin bir hastalık değil farklılık olduğunu vurgulayan Yarkın Şarda, öğrenme bozukluğu yaşayan dislektik bireylere “İnanırsanız başarırsınız.” tavsiyesinde bulundu.
“Öğrendiğimizden beri kendimi disleksiye adadım”
Yarkın Şarda’nın annesi Dr. Selma Şarda ise oğluna disleksi teşhisi konulmasının ardından hayatının bambaşka bir yöne evrildiğini aktararak, “Onu öğrendiğimizden beri kendimi disleksiye adamış bir tıp doktoruyum. Şu anda da dislektik çocuklar ve aileleriyle çalışmalar yapıyorum.” ifadesini kullandı.
Oğlunun disleksi eğitimini desteklemek için bu süreçte birtakım eğitimler aldığını, teşhis geç konulmasına rağmen başarılar elde ettiklerini kaydeden Selma Şarda, oğlu sayesinde hayatla ilgili bildikleri her şeyi “formatlamak” zorunda kaldıklarını söyledi.
Bu süreçte ilk önce oğlunun okuma ve yazmayı öğrenmesi için eğitim desteği aldıklarını dile getiren Selma Şarda, şöyle devam etti:
“En büyük sorunumuz hafıza problemiydi çünkü dislekside çok rastladığımız bir şeydir. Geçici belleği, kalıcı belleğe çeviremezler. Buna yönelik çalışmalar yaptık. Bunun eğitimlerini aldım Uludağ Üniversitesinde. Yarkın ile zihin haritaları dediğimiz kalıcı öğrenme tekniğiyle ilgili çalışmalar yaptık. Bir dönem konuşmasını düzeltmeye, bir dönem duyu bütünlemeye yönelik çalışmalar yaptık. Sadece okuma, yazma zorluğu değildir disleksi, bütüncül bir yaklaşım gerektirir. O yüzden pek çok alanda Yarkın’ı desteklememiz gerekti. Bunların yanı sıra akademik destek vermemiz gerekti ama iletişimimiz çok iyiydi. Onu çok iyi anlıyordum. Nasıl öğrendiğini de biliyordum. O yüzden bu alanda ben kendimi yetiştirip ona her türlü desteği kendim vermeye çalıştım.”
“İngilizce iyi seviyede, Rusça ve Almanca orta”
Selma Şarda, Albert Einstein’ın “Sakın sana kötüsün diyenlere inanma. Bana da gerizekalı diyenler oldu. Atomu parçalayıp ellerine verdim.” sözünün kendilerine disleksi eğitiminde yön verdiğini belirtti.
Eğitim sürecinde Yarkın’ın dil öğrenme becerisini fark ettiklerini anlatan Selma Şarda, deneyimlerini şu sözlerle aktardı:
“Ondan sonra turizme yönlendirdik Yarkın’ı. Biraz matematiği, fizik ve kimyayı hafiflettik fakat dil ve sosyal derslerini artırmış olduk. Bu da Yarkın’ı çok mutlu etti. Başarmak, başarıyı getirdi. İlk sene birinci dönemde notları yükseldi. İkinci dönemde takdir aldı. Okulunda onur belgesi aldı ve dille devam etti eğitimi. Üzerine İngilizce bir eğitim programında en iyi öğrenci başarı madalyasını aldı. Şu anda iyi seviyede İngilizce, orta seviyede Rusça ve Almanca biliyor. Turizmde okurken bir anda kendini yiyecek içecek bölümünde buldu Yarkın, o işi çok sevdiğini fark etti. Belki de severek ve ilgiyle yapacağı başka bir alan daha bulmuş oldu bu sayede çünkü mutfakta çok başarılı, çok güzel şeyler çıkarıyor ortaya. Umarım pek çok dil bilen, iyi yetişmiş, kaliteli bir şef olacak Yarkın.”