KAYSERİ – Sercan Küçükşahin
Koltuk değnekleriyle yaptığı birçok zirve tırmanışı ile engellilere örnek olan Kayserili bedensel engelli avukat Mustafa Kılıçarslan, Everest‘e tırmanmak istiyor.
Doğduktan kısa bir süre sonra geçirdiği çocuk felci nedeniyle sağ bacağını kullanamayan Kılıçaslan, koltuk değnekleriyle dağ yürüyüşleri ve zirve tırmanışları yapıyor. Engelini dezavantaj olarak görmeyen Kılıçarslan, koltuk değnekleriyle bugüne dek 2 kez Ağrı, 16 kez de Erciyes Dağı’na zirve tırmanışı yaparak, 30’a yakın dağın zirvesine çıkarak azim ve çalışmanın en güzel örneğini oluşturuyor.
Tek bacağı ve koltuk değnekleriyle dağcılığa uzanan hikayesini AA muhabirine anlatan Kılıçarslan, çocuk yaştan itibaren bacağını kullanamadığı için köyde ağır işlerde çalışarak kollarını güçlendirdiğini söyledi.
“2 kez Büyük Ağrı, 16 kez de Erciyes Dağı’nda zirve yaptım”
İyi bir öğrenci olduğunu, ortaokulda devlet parasız yatılı sınavına girdiğini ve öğretmen lisesini kazandığını belirten Kılıçarslan, engelinden dolayı öğretmen lisesine kabul edilmediğini ve bu nedenle düz liseye devam ettiğini anlattı.
Kılıçarslan, üniversite sınavında hukuk fakültesini kazanıp mezun olduktan sonra avukat olarak meslek hayatına atıldığını ifade etti.
Arkadaşlarının vesilesiyle 45 yaşından sonra doğa yürüyüşlerine başladığını aktaran Kılıçarslan, “Doğa yürüyülerinin ardından dağ tırmanışlarına başladım. 30’a yakın zirve tırmanışı yaptım. 2 kez Büyük Ağrı, 16 kez de Erciyes Dağı’nda zirve yaptım. Bundan sonraki hedefim Everest. Sponsor bulabilirsem Everest’e tırmanmak istiyorum. Bunun için kendimi hazır hissediyorum. Türkiye’den engelli birisi bunu yapmadı. Ben bu konuda ilk olmak istiyorum.” diye konuştu.
Ağrı Dağı tırmanışıyla ilgili bir arkadaşının kitap yazdığını da hatırlatan Kılıçarslan, şöyle devam etti:
“Sakat ayağımın üstüne basarak bir basamak dahi merdiven çıkamam. Bariz bir şekilde aksayarak yürüyorum. Doktorlar kalça kemiğimdeki zayıflıktan dolayı fazla yürümenin bel kemiğine zarar vereceğini söylemişlerdi, çünkü dengesiz yürüyordum. İlk yıllar 5 kilometreyle yürüyüşlere başladım. Daha sonra ise yürüyüş mesafesini günde 50 kilometreye kadar çıkardım. Zamanla dağ tırmanışlarına başladım. 2011 yılında Ağrı Dağı’na zirve tırmanışı gerçekleştirdim, bir yıl sonra tekrar Ağrı’ya çıktım. Zirveye bir arkadaşımla çıkmıştım, bu tırmanışı arkadaşım ‘Yok hükmünde Ağrı Dağı tırmanışı’ adıyla kitap haline getirdi. Yok hükmünde olmasının sebebi geçmiş yıllarda devlet bizi yok saymıştı. Türkiye’de engellilerin istihdamını engelleyen maddeler vardı. Öğretmen olacak birisinin ülkenin her köşesinde her şartta görev yapabilmesi için engelinin bulunmaması gerekiyordu. Beni zamanında öğretmen okuluna almayanlara Ağrı Dağı’na tırmanarak bir mesaj vermek istedim.”