ANTALYA – SÜLEYMAN ELÇİN – BEKİR BEKTAŞ
Antalya‘da damar tıkanıklığı nedeniyle iki ayağı diz üstünden kesilen Ramazan Tosun, bir daha giyemeyeceği ayakkabıların tamirini ve boyasını yaparak geçimini sağlıyor.
Antalyalı 5 çocuk babası Ramazan Tosun (57), 17 yıl önce turizm sektöründeki işinden ayrıldıktan sonra ayakkabı boyacılığı yapmaya başladı. Sigara kullanımı ve sürekli oturarak iş yapması nedeniyle ayaklarındaki damarlarda tıkanıklık oluşan Tosun’un sağ ayağı 14 yıl, sol ayağı da 10 yıl önce diz üstünden kesildi.
Ayaklarının kesilmesinin ardından hayata küsmeyen Tosun, üniversite öğrencilerinin yoğun yaşadığı Meltem Mahallesi’ndeki bir otobüs durağına tezgah kurmaya başladı.
Her gün üç tekerlekli arabasıyla Ahatlı Mahallesi’ndeki evinden çıkarak Meltem Mahallesi’ne gelen ve buradaki tezgahını açan Tosun, ayakkabıların tamirini yaparak ve boyayarak geçiniyor.
Devletin bakım parasını kabul etmedi
Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayatından memnun olduğunu, yaşama azmi ve kendisine gösterilen saygı ile engelleri aştığını dile getirdi.
Günde ortalama masraflar hariç 30 lira kazandığını ve bu paranın da evinin ihtiyaçlarına yettiğini ifade eden Tosun, şunları dile getirdi:
“Allah’a şükür paramı kazanıyorum. Devletten herhangi bir yardım almıyorum. Eşim, engelli olduğum için bakıcı parası alabiliyor ama istemedim. Bakıma muhtaç değilim. Hakketmediğim bir parayı almak istemiyorum. Ben burada iyi kötü paramı kazanıyorum. Yatalak engelli değilim. 14 yıldır bu haldeyim ama bir şikayetim yok. Allah’tan başka kimseden de bir şey beklediğim yok.”
Ayakları olmadığı halde ayakkabı boyamanın kendisinde bir burukluk oluşturmadığının altını çizen Tosun, “Giyemediğim ayakkabıları tamir ediyorum, boyuyorum ama benim için farketmiyor. 43 yaşına kadar ayakkabı da giydim. Doğuştan bu şekilde değilim. Severek ve isteyerek bu işi yapıyorum.” diye konuştu.
“İnsan istedikten sonra her şeyi başarır”
Bazı engellilerin dilendiğini görünce üzüldüğünü anlatan Tosun, şöyle devam etti:
“Bazılarını uyarıyorum. ‘Ben bu halde çalışıyorum. Siz benden daha iyisiniz. Alın teri kadar güzel bir şey yok.’ diyorum. Ama dinlemiyorlar. Bu bölgenin insanları da çok duyarlı. Dilenenlere hep yardım ediyorlar ama yanlış yapıyorlar. Eve kapanan bazı engelli arkadaşlarım da var. ‘Neden çalışmıyorsun?’ diye sorduğumda bir sürü mazeret üretiyorlar. ‘Benim yaptığımı sen de yaparsın.’ diyorum. Bugüne kadar eşime hiç ‘Ah, niye böyle oldun?’ dedirtmedim. Her işimi kendim yapıyorum. Tezgahımı açıyorum, paramı kazanıyorum. Çocuklarıma yük olmuyorum. Sağlam bir insandan daha kaliteli işler yapıyorum. İnsan istedikten sonra her şeyi başarır. Benim engellilere önerim kesinlikle evde oturmasınlar. Evde durdukça her anlamda daha kötüye giderler.”
Engelli olduğu 14 yılda 3 çocuğunu evlendirdiğini, borçlarını ödediğini aktaran Tosun, “Allah’a şükür şu an evim de var huzurum da. Hala da çalışıyorum, son nefesime kadar da çalışmaya devam edeceğim. Engelleri aştım. Kendimi kesinlikle sağlam insanlardan ayrı görmüyorum. Hayat yolculuğuma devam ediyor.” sözlerine yer verdi.