Bir çocuğu, iki torunu bulunan 66 yaşındaki emekli Büyükkeleş, geçen yıl “Fındık” adını verdiği, yanından hiç ayırmadığı köpeğini kaybetti. Büyük üzüntü yaşayan Büyükkeleş, o günden sonra kendisini tamamen sokak hayvanlarına adadı.
Sokak hayvanlarıyla ilgilendiğinde Fındık’ı ve sevgisini yaşattığını düşünen Büyükkeleş, her gün kasaplardan satın aldığı tavuk kemiğiyle önce mahallesindeki kedileri, ardından otomobiliyle göl kenarındaki parka giderek buradaki hayvanları besliyor.
Büyükkeleş’in aracının parka yaklaştığını gören onlarca hayvan, bir anda otomobilin etrafını sarıyor.
Bagajdan çıkardığı kemiklerle hayvanları tek tek elleriyle besleyen Büyükkeleş, su kaplarını da doldurduktan sonra bir bankta oturuyor, yanında getirdiği küçük radyosundan yankılanan türkülerle huzur buluyor.
“Onlara evladım gibi bakıyorum”
Vedat Büyükkeleş, AA muhabirine, hayvanlara karşı her zaman ilgisinin, şefkatinin olduğunu söyledi.
Fındık’ın ölümünden çok etkilendiğini anlatan Büyükkeleş, bu olayın ardından sokak hayvanlarını beslemenin kendisi için daha bir anlamlı ve değerli hale geldiğini ifade etti.
Hayvanlarla ilgilendiğinde dünyanın sıkıntılarını unuttuğunu, Fındık’ın acısını bu şekilde hafiflettiğini belirten Büyükkeleş, “Fındık ile 17 yıl arkadaş gibi yaşadık, her yere birlikte giderdik. Çok güzel, akıllı bir köpekti. Onu kaybettiğime çok üzüldüm, mezarını evimin yanına yaptım. O öldükten sonra hayvanlarla daha çok ilgilenmeye başladım, onlara evladım gibi bakıyorum. Onlar da beni sahiplendi, şimdi bana burada yüksek sesle biri bağırsın, hemen beni korumaya gelirler.” diye konuştu.
“Hayvanlara bakarken sanki Fındık ile eski günleri yaşadığımı hissediyorum”
Büyükkeleş, hayvanlarla ilgilenmekten daha güzel bir şey olmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Hayvanlara bakarken sanki Fındık ile eski günleri yaşadığımı hissediyorum. Dağlardaki hayvanlar için de su, ekmek ve sebze götürüyorum. Doğada vakit geçirdikçe gençleşiyorum. Kahvehaneye gitme alışkanlığım yok, eskiden sigara içiyordum, bıraktım. Şimdi sigaraya vereceğim parayı hayvanlar için harcıyorum. Bazen torunumu alıp, onları beslemeye gidiyorum. Her gün çöplerden pet şişesi bulup, hayvanlar için su kabı yapıyorum. Hayvanları beslemede hiçbir beklentim yok, tamamen Allah rızası için yapıyorum. Hiç kimseden yardım da istemiyorum, gücüm yettiği kadar bakmaya çalışıyorum. Yağmur da yağsa, kar da yağsa, hava soğuk, ayaz da olsa geliyor, onları yalnız bırakmıyorum.”
Kasap Fatih Türker Uğur da Büyükkeleş’i örnek davranışından dolayı takdir ettiklerini kaydetti.
Hatice Sütlüoğlu ise mahalledeki hayvanların, komşuları Büyükkeleş’in peşinden ayrılmadığını vurgulayarak, “Her gün bu saatlerde geliyor. Kedi ve köpekler onu görünce etrafında toplanıyor. Onları beslemek için plaj parkına kadar gidiyor. Onu görünce ‘Kedilerin Vedat dedesi” geldi’ diyoruz.” ifadesini kullandı.