Muş’un Hasköy ilçesi Çizmeburun mevkisinde 4 Kasım 1992’de bölücü terör örgütünün saldırısı sonucu şehit olan Güçlütürk’ün kahramanlığı ve hatırasını yaşatmak amacıyla Muş Jandarma Komando Özel Hareket Tabur Komutanlığının askerleri, şehidin doğduğu köy olan “Kılıçlar” ismiyle anılmaya başlandı.
Yıllar sonra “Kılıçlar” isminin nereden geldiğini araştıran taburdaki askerler, ismin 29 yıl önce şehit olan Türker Güçlütürk’ün köyünün adı olduğunu belirledi.
Bu olaydan şehidin ailesinin de haberinin olmadığını tespit eden komutanlar, şehidin hayatta olan annesi Hatice Güçlütürk’e sürpriz yaptı.
Muş İl Jandarma Komutanlığınca üzerinde “Şehit Jandarma Astsubay Üstçavuş Türker Güçlütürk” yazılı kılıç, Kırıkkale İl Jandarma Komutanlığı aracılığıyla anneye teslim edildi. Ayrıca taburun içerisine şehit Güçlütürk’ün isminin verildiği kütüphane de açıldı.
Duygularını AA muhabiriyle paylaşan 73 yaşındaki anne Hatice Güçlütürk, 3 oğlunun ve 1 kızının olduğunu belirterek çocuklarından Türker Güçlütürk’ün 29 yıl önce şehadet şerbeti içtiğini söyledi.
Öğretmen olan eşinin, oğlu doğduktan sonra arkadaşlarının yanına gittiğini anlatan Güçlütürk, “Eşim arkadaşlarının yanından gelince ‘Hatice, çocuğun adını arkadaşlarla koyduk’ dedi. Ne olduğunu sordum. O da ‘Hem Türk hem Er hem de Güçlütürk’ dedi. Çok sevinmiştik, ne bilelim şehit olacağını.” diye konuştu.
Anne Güçlütürk, oğullarının şehit düşmesinin ardından köylerinin isminin tabura verilmesine çok sevindiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Çok memnun oldum, mutlu oldum. Bana bu kılıcı gönderdikleri, oğlumun adını oralarda yaşattıkları için çok sevinçliyim. Oğlumu anıyorlar diye sevindim. Kırıkkale İl Jandarma Komutanımız Albay Uğur Özmen de geldi, beni aldı evimden. Oradan gönderilen hediyeleri teslim edip tekrar getirdi. Allah hepsinden razı olsun. Muş’tan aradıklarında gerçekten çok sevindim. Sonra bu hediyeleri verdiler. Hem duygulandım hem gururlandım hem sevindim. 29 yıl oldu. Büyük ve tarihe yazılacak bir duygu. Buna sevinilmez mi? Çok memnun oldum, Allah bin kere razı olsun.”
Oğlu şehit olmadan önceki son anısını da anlatan Güçlütürk, “Son gidişinde dizime yattı ve ‘Anne, şehit olursam vatan sağ olsun diyecek misin’ dedi. Ben de ‘Sensiz vatanı ne yapayım?’ dedim. O, son uğurlamam oldu.” dedi.