Türkiye’de son yıllarda, devlet desteğiyle arıcılığın yaygın yapıldığı illerden Ağrı’da, kış aylarının sert geçmesi nedeniyle sonbaharda arı kovanlarıyla sıcak kentlere göç eden arıcılar, kaliteli bal üretmek için yeniden bölgeye gelmeye başladı. Günün ilk ışıklarıyla uyanan ve kovanlardaki arı kolonileriyle gece gündüz demeden ilgilenen arıcılar, gelişimini sağlamak için arılarının bakımını günlük yapıyor. ( Abdullah Söylemez – Anadolu Ajansı )
Türkiye‘de son yıllarda, devlet desteğiyle arıcılığın yaygın yapıldığı illerden Ağrı‘da, kış aylarının sert geçmesi nedeniyle sonbaharda arı kovanlarıyla sıcak kentlere göç eden arıcılar, kaliteli bal üretmek için yeniden bölgeye gelmeye başladı.
Bitki çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan, akarsu kaynaklarının bulunduğu bölgeye kamyonlarla arı kovanlarını getiren arıcılar, kaliteli bal üretmek için mesaiye başladı.
Havaların durumuna göre her yıl nisan ve mayıs aylarında yaylalar ile akarsu yakınlarına kurdukları çadır ve barakalarda yaşamlarını sürdüren arıcılar, zorlu bir çalışma yürütüyor.
Günün ilk ışıklarıyla uyanan ve kovanlardaki arı kolonileriyle gece gündüz demeden ilgilenen arıcılar, gelişimini sağlamak için arılarının bakımını günlük yapıyor.
Kovanlarını onaran arıcılar, tatlı bir telaş yaşıyor
Kovanlar ve çıtaları onararak arılarına sağlıklı bir ortam oluşturan arıcılar, kaliteli bal üretebilmek için ailelerinden uzakta, teknolojiden yoksun, doğayla iç içe yaşam sürüyor.
Her türlü doğa şartına göğüs geren ve bu sıralar tatlı bir telaş yaşayan arıcılar, yaylalarda ürettikleri balları sonbaharda iç piyasada satarak aile ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
Arıcı Cihan Altın, AA muhabirine, arıların, doğanın canlandığı ilkbahar ayalarında çeşitli bitkilerden polen aldığını söyledi.
Bölgede kışların çok çetin geçtiğini, arıların bu durumdan olumsuz etkilenmemesi için ekim ayında sıcak bölgelere gittiklerini ifade eden Altın, şöyle konuştu:
“Yerli arıcıyım ve yeni sezonda bal üretmek için konaklamaya başladık. Biz gece gündüz demeden arılarla uğraşıyoruz ve bu yüzden işi sevmek lazım. Nakliye esnasında ‘Arılarımızda zayiat var mı?’ diye kovanları kontrol edeceğiz. Arkadaşlarımız ilkbaharda arıların temel ihtiyacı olan petek çerçeveleri yapıyor, onlara mum takacağız. Arının daha iyi ve hızlı yavru atabilmesi için mum hazırlayacağız. Şu anda katır tırnağı bitkileri açmış, biz buna polen deposu diyoruz. Aynı şekilde üçgül bitkisi ve benzerinde yabani korunga ilk açan bitkiler arasında yer alıyor. Bu bitkiler bizim için olmazsa olmaz bir fırsattır.”
Devlet destekli tanıtımlar yörede üretilen bala ilgiyi arttırdı
Altın, kentte kimyasal ilaçlama ve sanayileşme olmadığı için havanın temiz olduğunu belirterek, bu sayede arıların daha kaliteli bal ürettiğini dile getirdi.
Valiliğin son yıllarda düzenlediği bal festivalleriyle kentte üretilen balın daha iyi tanıtıldığını ve bunun satışlara olumlu yansıdığını aktaran Altın, “Şekersiz bal ürettiğimiz için koloni başına 15 kilogram bal alsak bizim için yeterlidir. Allah bereket versin. Burada 150 kovanımız var ve Tokat’tan gelecek kovanlarımız var.” diye konuştu.
Arıcılardan Bekir Demir ise kovanlarını yaylalara bırakarak zorlu bal sezonuna başlamanın sevincini yaşadıklarını belirterek, “Harmanımızı kurduk ve elemanlarımız çalışmaya başladı. Mevsim iyiyse bizim bal getirimiz iyi olur. Toprak biraz yağmurunu aldı ama bundan sonra yağmur ihtiyacı var. Yağmur iyi yağarsa bal sezonu da iyi olacak.” ifadelerini kullandı.