Tarım ve Orman Bakanlığı Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce geliştirilen ve ürünü geliştiren ziraat mühendisinin adı verilen yer fıstığı çeşidi “Ayşehanım“ın çiftçilerin yeni alternatifi olması hedefleniyor.
Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Generasyon Atlatma Merkezi Sorumlusu Dr. Ayşe Nuran Çil, AA muhabirine, 12 yıldır tohum üzerine çalışmalar yaptığını söyledi.
Son olarak bölgede yoğun olarak ekimi yapılan yer fıstığı tohumu üzerine çalışmalar yaptığını ifade eden Çil, hastalıklara dayanıklı, daneleri daha büyük ve dekara verimi daha yüksek olan yer fıstığı çeşidi geliştirdiğini kaydetti.
İnsan sağlığı açısından faydalı oleik asit oranı yüksek yerli ve milli yeni çeşide isminin verildiğini anlatan Çil, “Ayşehanım” yer fıstığının 50 yıldır piyasada kullanılan ABD menşeli tohumlara rakip olacağını belirtti.
“Hastalıklara daha dayanıklı”
“Ayşehanım”dan dekar başına şu an 550 kilogram seviyesinde bir verim aldıklarını ancak sulama, gübreleme ve çapalamanın düzgün yapılması halinde bu rakamın daha yukarılara çıkabileceğini dile getiren Çil, şöyle devam etti:
“Bizim ürünümüz, piyasadaki mevcut ürüne oranla ince kabuklu ve kolayca kırılabiliyor. Buna nazaran hastalıklara daha dayanıklı. Hastalığa ve diğer olumsuz unsurlara daha dayanıklı olduğu için rekolte olarak dekar başına yüzde 15-20’lere varan artış sağlıyor. En önemli özelliklerinden bir diğeri ise dane büyüklüğü. Bizim ürünümüz 1000 danede elek üstü 700 daneyle oldukça yüksek bir verim sağlıyor. 12 yıllık bir çalışmanın ürünü olan ‘Ayşehanım’a üreticilerimiz de ilgi gösteriyor. Birçok yerden ürünün ekilmesiyle ilgili teklifler alıyoruz. Tamamen yerli kaynaklarla geliştirilen ürünümüz, kalite, verim ve besin değerleri açısından piyasadaki ürünlerin çok üzerinde. İnşallah ileride piyasadaki hakim çeşit bizim ürünümüz olur.”
Çil, geliştirdiği çeşidin çerezlik olarak çok yüksek bir kaliteye sahip olduğunu, kavurma işleminde renginin değişmediğini, dişe yapışmadığını söyledi.
Geliştirdiği ürüne kendi adının verilmesinden mutluluk ve gurur duyduğunu aktaran Çil, “Geliştirilen bir ürüne isim vermek, enstitü komitesince alınan bir karardır. Yani benim hiçbir önerim olmadı. Bana ‘ürününüze güveniyor musunuz?’ diye sordular. ‘Güveniyorum’ dedim. ‘O zaman isminizi versek uygun olur mu?’ diye sorulunca uygun olacağını söyledim çünkü ürünüme gerçekten güveniyorum.” diye konuştu.