Gaziantep’te 2 yıl önce henüz 13 yaşındayken eğitim gördüğü ilköğretim okulu önünden kaçırılan göz kanseri hastası Yeter Oğuz, kanser hastalığı ilerleyince Şanlıurfa’da hastaneye terk edildi. Gaziantep’e getirilip Onkoloji Hastanesi’nde tedaviye alınan Oğuz, kurtarılamadı.
Hatice Karslıgil İlköğretim Okulu 8’nci sınıf öğrencisi Yeter Oğuz 1 Nisan 2010 tarihinde ortadan kayboldu. İki yıldır haber alınamayan Oğuz, 10 gün önce kimliği belirsiz kişiler tarafından ağır hasta olarak getirildiği Şanlıurfa Devlet Hastanesi’ne terk edildi.
Hastanede bir süre tedavi edilen Yeter Oğuz, Şanlıurfa Kadın Sığınma Yurdu’na gönderildi. Şanlıurfa Kadın Sığınma Yurdu yetkilileri Oğuz’un verdiği bilgiler doğrultusunda Gaziantep’te oturan ailesine ulaştı.
Hemen Şanlıurfa’ya giden babası 52 yaşındaki İsmail Oğuz, bitkin vaziyetteki kızlarını alarak 15 Nisan 2012’deGaziantep’e döndü. Geceyi evinde geçiren Oğuz, sabah Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada yapılan kontrollerden sonra Oğuz, Onkoloji Hastanesi’ne sevk edildi.
Ancak, hastalığı ilerleyen Yeter Oğuz yapılan tüm müdahalelere rağmen 24 Nisan’da hayatını kaybetti. Oğuz’un cenazesi Yeşilkent Mezarlığı’nda kılınan öğle namazının ardından toprağa verilirken, aile Yeter’in kaçırılmasından şüphelendikleri kişiler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Baba İsmail Oğuz, 7 çocuğundan 5’ncisi olan kızıyla konuşma fırsatı bulduğunu belirterek şu iddialarda bulundu: “Kızım bana kendisini 24 yaşlarındaki F.B.’nin kaçırdığını söyledi.
Kızım önceNizip İlçesi’ne götürüldüğünü burada kapıları ve pencereleri kapalı olan tek odalı bir evde bir süre tutulduğunu, daha sonra bir hayvan çiftliğine götürüldüğünü orada da bir süre tutulduktan sonra Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’ne bağlı Zeyrek Köyü’ne götürüldüğünü bize anlattı.
Son olarak Suriye’ye götürüldüğünü ve burada dağ başında hiç kimsenin olmadığı tek odalı bir evde tutulduğunu bize söyledi. Kızımı yakalandığı hastalığın ilerlemesi üzerine Şanlıurfa Devlet Hastanesi’ne terk etmişler.
Daha sonra götürüldüğü Şanlıurfa Kadın Sığınma Yurdu’ndan bizi aradılar. Kızımızı gidip aldık. Ancak hastalığı iyice ilerlediği için son günlerini yaşadığını öğrendik.”
Kızının gözünde 4 yıl önce tümör oluştuğunu, bu nedenle uzun süreli bir tedavi gördüğünü belirten baba Oğuz, kaçırılmadan önce tedaviye tam olumlu yanıt vererek bu hastalığı büyük oranda atlattığını, tedavisi sürerken okuluna devam ettiğini de dile getirdi.
Şüphelendikleri kişinin Yeter’in ölümünün ardından büyük kızının cep telefonuna mesaj gönderdiğini anlatan İsmail Oğuz, şöyle dedi: “Mesajda ‘Ben F.B., benim gülüm Yeter’im 24 Nisan da beni ebediyen bırakıp gitti.
Herkesten, tüm akrabalarımdan tek isteğim beni de onun yanına koyun, mezarım Antep’te ona yakın bir yerde olsun. Yeter beni çağırıyor’ diye mesaj atılmış.
Biz bunu da savcılığa bildirdik. Bu işin arkasında başka kişiler de var. Bu kişiler hemen yakalansaydı, belki de kızım şimdi yaşıyor olacaktı. Hukuk mücadelemiz sürecek.”