Başkan Aziz Yıldırım, “Bu yargılamayı takip ve buna tanıklık eden herkes bilmelidir ki, mücadelemiz zulüm ve zalimledir. Bizlere reva görülen bu muamele, ne vatanını satanlara ne yetim hakkı yiyenlere ne de devlete ve halkına kurşun sıkanlara görüldü” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, şike soruşturmasıyla ilgili sert açıklamalar yaptı. Fenerbahçe’nin haklılığına adanmış ömrümün beni getirdiği en son yer olan burada, huzurlarınızdayım” şeklinde sözlerle açıklamasına giriş yapan Yıldırım, Fenerbahçe Kulübü’ne ilk kez başkan seçildiği 14-15 Şubat 1998 kongresini hatırlatarak, “3 Temmuz’dan bu yana yegane sevdamız Fenerbahçe’ye ve bizlere yapılanlar, kamuoyunun malumudur. Ancak bu nasıl bir yazgı ve nasıl bir tesadüftür ve teselli kaynağıdır ki, Fenerbahçe ile buluştuğum ilk gün 14 Şubat Sevgililer Günü’dür” ifadesini kullandı.
Suçlandıkları iddiaların bilgi ve belgeye dayanmadan, kişilik hakları katledilerek, yanlı ve yanlış bilgilerle kamuoyuna servis edildiğini savunan Yıldırım, şöyle devam etti:
“Öncelikle bu yargılamayı takip ve buna tanıklık eden herkes bilmelidir ki, mücadelemiz zulüm ve zalimledir. Sekiz aydır sizlerin huzuruna çıkarılmayı beklemekteyiz. Bizlere reva görülen bu muamele, ne vatanını satanlara ne yetim hakkı yiyenlere ne de devlete ve halkına kurşun sıkanlara görüldü. Bu davanın şikayetçisi olduğunu yani yargılamada taraf olduğunu bağıranlar, 8 aydır hakkımızda televizyonda programlar yaptı. Ağızlarından salyalar saçarak Fenerbahçe’ye küfür eden, bugüne kadar mektup dahi yazmamış birileri Türkiye’nin en büyük köşe yazarları oldular. Bize saldırdılar. Kamuoyu yine seyretti. Kendileri için kanun çıkaranlar sadece Fenerbahçeli, yani savcının deyimiyle ’örgüt olmadıkları için’ cezaevinden çıktıklarında, zaten kendilerinin suçsuz olduklarını söylediler. Ve yasayı sizin için çıkardık diyen sporla ilgili bazı kişiler, utanmadan bizlerden gayri ahlaki taleplerde bulundular. Herkes gördü.”
Bu süreçte “futbol takımının darmadağın edildiğini, kulübün basıldığını, hemen her taleplerinin gerekçesiz reddedildiğini” kaydeden Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile irtibatlarının koparılmaya çalışıldığını anlatarak şunları kaydetti:
“Gün o gündü. Fenerbahçe’ye, Fenerbahçeliye hakaret etme, saldırma günüydü. Günlerini gün ettiler. Herkes seyretti. Bizler sustuk. Hep bu cumhuriyetin güneşinin en tepede olmasını amaçladık. Ama gördük ki, bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa o yerde güneş batıyormuş. Hiçbir hukuki suç içermeyen konuşmaları gerekçe göstererek hakkımızda dinleme kararı aldılar. Birileri düğmeye bastı. Amaç, Fenerbahçe’yi ele geçirmekti ve bunun için önce ona hizmet eden, onun başarısı için uğraşan Fenerbahçeliler ele geçirilmeliydi. Öyle de yaptılar. Ancak karşılarında Fenerbahçe’nin o büyük taraftarlarını buldular.”
Çamurdan geçilmiyor
“Takımımızın, Şampiyonlar Ligi hakkını, emeğini, parasını çaldılar. Hem de sizleri yani yargılama yapacak mahkemeleri dahi hiçe sayarak. Ancak bunu da başaramadılar. Bir kısmı kaçtı, kalanlar ise kovalanmayı beklemekte. Ve gördük ki, bizler, hohlaya hohlaya buz dağlarını eritmişiz. Şimdi ortalık çamurdan geçilmiyor. Gelinen noktada kamuoyunun huzurlarındayız. Şimdi susma sırası onlarda.”
Mahkemelere inancım tam
“Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiçbir yere bağımlı ve özel olmadığını düşündüğüm mahkemelerine inancım tam. Ancak Sokrates, ’Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlarım’ demiş. Ben de aslında, sizlerin; çok da yakın olmadığınız bir konuda sadece düşünmenizi sağlamaya çalışmaktan öte bir şey yapmayacağım. Çünkü bizler, kuyunun derin olduğunu değil, ipin kısa olduğunu düşünenlerdeniz. Haklılığımıza inananların haklılığı yakındır. Ve inanıyorum ki, hep birlikte, güzel günler göreceğiz, güneşli günler.”